Tag: türkiye

  • Türkiye’de Habercilik / Gazetecilik Üzerine Birkaç Satır

    Bugün biraz boş vakit bulup internette haber takibimi bir düzene sokmayı denedim. Halihazırda takip ettiğim bloglar ve siteler için Google Reader’ı kullanıyorum ama haber sitelerini takip edebilmek için pek kullanışlı değil bana göre. Bu yüzden Google News’e bir şans vermek istedim. Ancak orada hem bir teknik sorun hem de çok daha büyük bir sorun yüzünden…

  • [Buraya Nükleer Füze Başlığı Gelecek]

    Tamam, biliyorum, ağustostan bu yana hiç bir şey yazmadım buraya ama dönüşüm güzel olsun istedim. Ne kadar oldu orasından çok emin değilim ama yenilenmiş bir hâlde karşınızdayım. En başta farkedeceğiniz üzere, adresi değiştirdik. Böylesinin daha iyi olacağını düşündüm yaptım, başka sebebi yok. Arşivin tamamı da burada, o konuda bir sıkıntı yok. Eski adresi kısa bir…

  • Renk Körlerinin Arasında “Gri Bölge”de Kalmak [18.07.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 18 Temmuz 2012’de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Özgür Uçkan, dün birçoklarının görmemekte ısrar ettiği bazı noktaları “kayıt düşmek” adına bir yazı yayınladı. Yazının tam hâli burada, tembellik edilmeyip okunmasını tavsiye ediyorum. Ben burada sadece yazıdaki birkaç detayın üzerinde durmaya çalışacağım sadece. Bu “olay” NTV Radyo’ya, bilişim hukuku konusunda öncü isimlerden biri olan hukukçu Gökhan…

  • Sísyphos’tan Beter Olmak [26.05.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 26 Mayıs 2012’de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Eğleniyor muyuz? Keyifler yerinde mi? Buradan bakınca öyle görünüyor. Ne de olsa gereksiz polemikler ve tartışmalar konusunda hiç sıkıntı çekmeden günleri geçirebiliyorsunuz. İstediğiniz de buydu zaten değil mi? Değil mi? Nasıl olmaz ki? Eğer derdiniz her günü dolduracak boş polemikler ve anlamı-sonu olmayan tartışmalar değilse neden…

  • Devrimci 2012: Oturma Odalarımızın Yeni Süsü* [01.03.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 1 Mart 2012′de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Korkuyor muyuz? Evet, hem de oldukça ciddi bir kısmımız korkuyor. Şimdi bu meselenin nereden çıktığını düşünenler olabilir. Söyleyeyim; geçtiğimiz pazar (26 Şubat) olanlardan çıktı. Şöyle bir bakalım ne olmuştu o gün: En başta Taksim’deki malum miting vardı. Kan kusma, gövde gösterisi yapma ve uluma mitingi. Hani…

  • Yapılacaklar Listesi [13.02.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 13 Şubat 2012′de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Herkes ne yapacağını, nasıl yapacağını düşünüyor kara kara. Malum gün geçtikçe daha da keskin bir döneme giriyoruz, düşünmemiz çok doğal. Ancak gün geçtikçe gelen bu sertlik kafaları karıştırıyor, hemen herkes ne yapacağını şaşırmış hâlde dolanıyor ortalıkta. Haksızlar da diyemiyorum… Ama böyle dönemlerde daha hassas, daha dikkatli…

  • İki Dilli Bir Kaşarlı [11.01.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 5 Ocak 2012′de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Söz önemlidir. Özellikle de iletişimin ve söylediklerinin önemli olduğu şeyler yapıyorsan. Gerçekten ne demek istediğin, görünürde söylediklerin, aslında söylemek isteyip de altta gizlediklerin; hepsinin bir önemi var. Çoğu zaman bunun farkında olmadan konuşanlar daha sonra gelen tepkilere anlam veremezler. Ya da esas söylemek istediklerini alt metne…

  • O Dayağı Devlet Yedi [05.01.2012]

    (Bu yazım ilk olarak 5 Ocak 2012′de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.) Malum, şu an Uludere Katliamı’ndan daha önemli bir haberimiz var, oraya ‘taziye’ye giden kaymakamın linç edilmesi. E medyanın buna bu kadar ilgi göstermesi doğal, katledilen 35 Kürtten bahsedecek halleri olmadığından bu doğal olarak önem kazanıyor. Bu kadar haber olup tartışılınca, ister istemez aklımda şöyle bir soru…

  • Uludere Katliamı Neleri Gösterdi? [30.12.2011]

    (Bu yazım ilk olarak 30 Aralık 2011’de Jiyan.org‘da yayınlanmıştır.)   Medyayı gördük Uludere’yle; Medyanın artık eline kanı bulaştırmaktan hiç de çekinmediğini, otosansürün ne kadar rahatça ve yüzsüzce uygulanabildiğini, insan hayatının söz konusu ‘Kürtler’ olunca ne kadar önemsiz hale getirildiğini, herşeyin birer ‘iddia’dan ibaret olabildiğini ve birbiriyle savaş halindeki grupların aynı sözleri söyleyebildiğini gördük. Çünkü medyanın…

  • Paranoya, Daha Fazla Paranoya [19.12.2011]

    (Bu yazım ilk olarak 19 Aralık 2011’de Jiyan.org‘da yayınlandı.)   Son zamanlarda sanırım kendime en sık sorduğum soru şu oluyor; “Fazla mı paranoyaklaştık?” Evet, paranoya doğadır bir noktaya kadar, zihnin düşündüğünün, analiz yaptığının belirtisidir ancak o noktadan sonra bu hastalık haline gelir. İnsanın yaşamının dengesini bozar, sağlığını tehlikeye atar, yaşamdan soğutur. Tabii bu dediklerim ‘normal’…