Bugün 5 Haziran. Bundan tam bir yıl önce, Edward Snowden’ın ismini ve PRISM’i ilk kez duyduk. İlk başta birçokları inanmak istemedi, bunun başka bir komplo teorisi delisinin işi olduğunu veya belgelerin gerçek olmadığını söyledi. Ancak zaman geçtikçe daha fazla belge, daha fazla skandal ortaya çıkmaya başladı; PRISM sadece başlangıçtı. Ama tüm bunlar bundan bir yıl önce, tam da bugün başladı.

Şu anda geldiğimiz noktadaysa durum hiç de iç açıcı görünmüyor birçoğumuz için. Snowden’ın sızdırdığı belgeler, özellikle ABD ve İngiltere’nin interneti olabilecek her yolla gözetlemeye çalıştığını, özel hayatı veya bizlerin mahremiyetini hiçe saydığını gösteriyor. Ve hâlâ yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.

Ancak bu mesele sadece ABD ve İngiltere ile sınırlı değil. Bu olaylar sayesinde gözümüz daha da açıldı ve aslında dünyanın dört bir yanında birçok devletin bu konularda benzer çabalarının olduğunu veya yeni çabalar gösterdiklerini gördük. Çin zaten bu konuda karanlık bir geçmişe sahip, Rusya şimdi tüm büyük sitelere kendi ülkesinde sunucu tutma zorunluluğu getirmeye çalışıyor ki herkesin bilgisine rahatça erişebilsin, Türkiye yeni çıkarttığı sansür ve gözetim yasasıyla tüm internet trafiğini toplayıp hepimizin özel hayatını ve özgürlüklerini hiçe saymak için çalışıyor.

Ancak tüm bunlar karamsar olmak için bir sebep değil. Çünkü tüm bu olan bitenler sayesinde gördüğümüz önemli bir şey var: Şifreleme hâlâ çalışıyor. Devletler asla şifreleri kırarak ya da kriptolanmış verileri çözerek bu bilgileri elde etmiyorlar, edemiyorlar. Onlar sadece kriptolanmamışları, kriptolanamayanları veya zaman zaman bırakılan açıkları kullanarak tüm bu bilgileri topluyor ve kullanıyorlar. Yani hile yapıyorlar. Çünkü kriptografi hâlâ güçlü bir silah ve onun işe yaramaması onlar için de çok kötü sonuçlara yol açar. Bu yüzden NSA, RSA’ye sadece normal insanlara sattığı kripto sistemlerini zayıflatması için para ödüyor. Kendileri güçlü olanları kullanıyor.

Ve bu şifreleme araçlarını kullanmak çok geniş bir teknik bilgiyi veya uzmanlaşmayı gerektirmiyor. Kriptografi adım adım herkesin kullanabileceği aletlerin, programların içine giriyor ve daha da kolay kullanılabilir hâle getiriliyor. Çünkü gördük ki, bizim şifrelemeye ihtiyacımız var.


Bu yüzden 5 Haziran 2014, Fight For The Future’ın başını çektiği bir kampanyayla Reset The Net günü olarak adlandırıldı ve bir eylem gününe dönüştürüldü. Siteye girdiğinizde karşınıza çıkan ekran veya şu anda sağ üst köşede duran banner bunun için var. Peki interneti nasıl resetleyeceğiz?

Bundan sonra en önemli amaçlardan birisi, internetin mümkün olduğunca şifrelenmesini sağlamak. İnternete girerken, onu kullanırken, web siteler kurarken onu şifrelemek için daha fazla çaba göstermemiz, alışkanlıklarımızı değiştirmeye başlamamız ve interneti gözetleyenlerin, bizim özgürlüğümüzü elimizden almak isteyenlerin işlerini mümkün olduğunca zor hâle getirmeye çalışacağız. Bunun için en basit kullanıcısından yazılımcılarına kadar herkesin yapabileceği şeyler var. Yazılımcı arkadaşların büyük bir kısmı ne yapabileceklerini biliyorlardır (bilmiyorlarsa çok ağır laflar hazırladım kendilerine :) ancak ortalama kullanıcı bu konuda gerçekten çok az bilgiye sahip. Bu yüzden yazının devamında özellikle ortalama kullanıcı ve ortalama internet kullanımı üzerine tavsiyeler vereceğim.

Ancak bu tavsiyelere başlamadan önce herkesin Reset The Net (Türkçesi için Yeniden Başlat) sitesini ziyaret etmesini, kampanyaya oradan destek vermesini ve siteyi okumasını tavsiye ediyorum. Orada birçok güzel şey bulacaksınız.


  • İnternet kullanırken yaptığınız ve kolaylık olduğunu düşündüğünüz birçok şeyin alışkanlık olduğunu unutmayın. Bu alışkanlıkları değiştirebilirsiniz ve interneti resetlemenin yolu da bu alışkanlıkları değiştirmeye başlamaktan geçiyor.

  • Reset The Net sitesinde veya çıkan pop-up ekrandaki linke tıklayarak Privacy Pack (Gizlilik Paketi) sayfasına gidin. Orada interneti şifreli ve güvenli bir şekilde kullanmanıza yardımcı olabilecek birçok uygulama, program bulacaksınız. Birçoğunun kullanımı oldukça basit ve bir kez alıştıktan sonra artık normal internet kullanımınızın bir parçası hâline gelecektir. Yine de yardıma ihtiyacınız olursa veya bir sorunla karşılaşırsanız çevrenizdekilere ya da internette bu konularda hevesli kişilere sormaktan çekinmeyin. Bu konularda herkes zevkle size yardım edecektir.

  • Bazı araçların kullanımı biraz zordur ve öğrenmesi vakit alır. Bu yüzden de genellikle onu zaten kullanabilen birisinin size öğretmesini istemek öğrenmeniz ve kullanmaya başlamanız için daha güzel bir yol olacaktır. Ancak yine de meraklı birisiyseniz denemekten ve hata yapmaktan çekinmeyin. Çünkü hata yapmadan öğrenemezsiniz. Ayrıca size zor gelen programları öğretebilecek insanlar zaman zaman Crypto Party adıyla etkinlikler düzenliyor. Eğer hevesliyseniz ve böyle bir etkinlik haberi gördüyseniz, bilgisayarınızı kapıp gidin. Ayrıca birçok aracın kullanımını Türkçe ve anlaşılır bir şekilde anlatan Kem Gözlere Şiş sitesini de elinizin altında bulundurun.

  • Uygulamaları ve programları bir kez temel seviyede kullanmayı öğrendikten sonra mümkün olduğunca kendinizi onları kullanmaya zorlayın ve bu araçları alışkanlık hâline getirmeye çalışın. Bu sayede çok daha hızlı bir şekilde öğrenirsiniz.

  • Bu konularda güncel haberleri takip edin, okuyun ve internetteki tartışmalara katılın. Bu konularda konuştukça hayatınızın bir parçası hâline gelmesi daha kolay olacaktır. İnsanlardan yardım istemekten, onlara soru sormaktan çekinmeyin.

  • İnternetin özgür, güvenli ve sansürsüz kalması için çaba gösteren birçok dernek, yazılımcı ve aktivist var. Bunları bulun, derneklere üye veya destekçi olun ya da sadece bir mail atıp yardımcı olmak istediğinizi söyleyin. Yaptıkları eylemleri ve kampanyaları takip edip destek verin. Aktivistlere, yazılımcılara ve derneklere onları desteklediğinizi ve yaptıklarını değerli bulduğunuzu söyleyen bir mail atmanız bile onlar için oldukça önemli. Bu bile büyük bir katkıdır, sakın küçümsemeyin.

  • Aynı zamanda interneti güvensiz hâle getirmeye çalışan veya devletlerle iş birliği içerisinde olan birçok şirket ve yazılım da var. Bunlardan mümkün olduğunca uzak durun ve kullanmamaya çalışın. Siz onları boykot etmedikçe ve onlara “bizi hâlâ kullanıyorlar” hissini vermeye devam ettiğiniz sürece, onlar internete saldırmaya ve devletlerle işbirliği yapmaya devam edecekler.

  • Çevrenizdeki insanlara öğrendiklerinizi ve alışkanlıklarınızı bulaştırmaya çalışın. Çünkü özellikle alışkanlıklar, çevreden kazanılan bir şeydir ve birçok insan çevresinde birilerinin bunları yaptığını görünce kendisi de yapmak için daha hevesli davranır. Bu yüzden göstere göstere kullanın bu şifreleme alışkanlıklarınızı, insanları teşvik etmeye çalışın.

Bunlar elbette sadece başlangıç, daha yapacak çok işimiz var. Ama biz bu tavrımızdan taviz vermedikçe ve insanlardan bu konuda destek aldığımızı gördüğümüz sürece bunu yapmamız daha da kolay olacak. O yüzden bugün mümkün olduğunca çok insanın internetin resetlemek istediğini söylemesi gerekiyor.

Ben de bugün ile birlikte iki söz verdim. Birincisi; en geç bu yazın sonuna kadar bu siteyi https’ye taşıyacağım ve blogu ziyaret eden herkesin güvenliğini sağlayacağım. İkincisi; blogda güvenlik ve kriptografi ile ilgili araçları tanıtmak ve yaygınlaştırmak için daha çok çaba göstereceğim, sizlere her geçen gün yeni araçlar tanıtacağım ve bu konuları ve önemini herkesin anlayabileceği şekilde anlatabilmek için daha fazla çalışacağım.

Reset The Net sitesi

Yeniden Başlat (Türkçe kampanya sitesi)

yeniden baslat


Comments

One response to “#ResetTheNet”

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.